Gümülcine, 3.08.2025
Seçek Azınlık Eğitim Kültür Derneğinin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 1,2,3 Ağustos 2025 günleri Mehrikoz köyü yakınlarındaki futbol sahasında gerçekleşti.
Etkinlikte, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa’nın,;
Hacı Bektaş-ı Veli İslâm demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Türklük demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Batı Trakya Türkü demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Balkalar demek, Avrupa demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Mütevazilik demek, adalet demek, sözleri damgasını vurdu.
Etkinliğe; Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal ve eşleri, 2025 Seçek Ağası Ali Koç, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başlkanı ve İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa, Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Necmettin Kâhya, Milletvekili Özgür Ferhat, Eyalet meclis üyeleri, Kozlukebir Belediye Başkanı Erdem Hüseyin, Küçük Derbent Muhtarı Mehmet Bostancı, azınlık kurum ve kuruluş başkanları, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği G. Başkanı Hasan Küçük, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Mümin Durmuş, Edirne Ticaret Borsası meclis üyeleri, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Genel Sekreteri Naci Sarıaslan ve öğretim üyeleri, Cem Vakfı Genel Müdürü Horasan Erenler Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri, Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri, Ankara Üniversitesi öğretimüyeleri, İnönü Üniversitesi öğretim üyeleri, Konya Selçuk Üniversitesi öğretim üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Koordinatörü, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Danışmanı Nuri Güçtekin’in yanı sıra çok sayıda soydaş katıldı.
Etkinlik bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Devamında da protokol konuşmalarına geçildi. Protokol konuşmalarında Yunanistan’ın son günlerde azınlığı bölmeye yönelik çıkardığı yasa konuşmacılar tarafından kınandı ve kabul edşilemez olduğu belirtildi.
Etkinlikte bu yıl ağaya altın kemer uygulaması da başlatıldı.
Etkinlikte yapılan konuşmaların tamamı ise şöyle:
Necmettin Kâhya – Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı:
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının içinden bir grubu ayırarak, yeni bir azınlık türeten bu kanunu kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosumuz, Azınlık Danışma Kurulu Başkanımız ve İskeçe Müftümüz, Gümülcine S. Müftümüz, Seyyid Ali Sultan Dergahı Postnişini, Rodop milletvekilimiz, Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Başkan Yardımcılarımız, Kozlukebir Belediye Başkanımız, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği G. Başkanı, Anavatan Türkiye’den etkinliğimize katılan belediye başkanları, üniversite öğretim üyeleri, sivil toplum örgütleri başkan ve yönetim kurulları üyeleri, hanımefendiler, beyefendiler ve bugün Seçek Er Meydanı'nın sa’ibi Sn. Ali Koç, sizleri saygıyla selamlıyorum. 671. Tarihi Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinliklerine hoşgeldiniz diyorum.
Ecdadımızdan miras kalan ve 7 asırdırdır aralıksız devam eden Tarihi Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri için bu kutlu günde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu güzel toprakların bizlere yurt olmasını sağlayan Seyyid Ali Sultan ve kırk erenleri ile yüzyıllardır bu uğurda canlarını vermiş tüm şehitlerimiz için sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Çok kıymetli misafirler, soydaşlarım!
Yönetim Kurulu olarak 4.yılımızı tamamlamak üzereyiz. Geçen 4 yıl boyunca bir uluslararası sempozyum, seminer, konferans, 2 aşure programı ve kermes düzenledik. Tabii ki de derneğimizin kuruluş amacı olan Tarihi Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 4 kez başarıyla tamamladık. Bu süreçte kusurlarımız, eksikliklerimiz ve hatalarımız mutlaka olmuştur. Bu etkinliğin asıl sahibi olan siz soydaşlarımızın affına sığınıyoruz. 4 yıl boyunca bu organizasyonların gerçekleşmesinde her türlü olumsı-uz şartlara rağmen canla başla mücadele eden Yönetim Kurulu arkadaşlarıma sizlerin huzurunda yürekten teşekkür ediyorum.
Bir diğer ise şöyle: Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Meclisinde görüşülen ve sonrasında kanunlaşan, azınlığımızı bölmeye yönelik girişimdir. Statüsü Lozan Antlaşması ile belirlenmiş Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının içinden bir grubu ayırarak, yeni bir azınlık türeten bu kanunu kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum.
Sözlerimi burada sonlandırırken Makedonya -Trakya Eyalet Başkan Yrdımcıları Rıdvan Molla İsa, Ahmet O. Pehlivan, Rıdvan Hacı Mehmet, Kzlukebir Belediye Başkanımız Erdem Hüseyin ve ekibine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Soydaşlarım!
Her türlü olumsuzluğa rağmen birlik ve beraberliğimiz daim olsun, diyerek hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. 671. Tarihi Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri hayırlı olsun.
Ali Koç – Seçek 2025 Ağası:
Komuşularıma, akrabalarıma, dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim. Herkesten Allah razı olsun.
Değerli misafirler, saygıdeğer protokol!
Herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Hoşgeldiniz, safalar getirdiniz.
7 asırlık bu köklü kültürümüzün, bu geleneğimizin devam edebilmesi için mutlaka birilerinin ağalık görevini üstlenmesi gerekmektedir ki ilk şartlarımızdan biri de budur. 4 Ağustos 2024 yılında üstlenmiş olduğum bu görevi Allah’ın izniyle ve sizlerin de desteğiyle bugün tamamlamış olacağım. İnşallah bu bir yıl zarfında bana destek veren başta kendi ailem olmak üzere, komuşularıma, akrabalarıma, dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim. Herkesten Allah razı olsun.
Değerli katılımcılar!
Dünden beri burada çeşitli dallarda yarışan gençlerimizi cani gönülden tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.
Biraz sonra başlayacak olan güreşlerde bütün pehlivanlarımıza başarılar diler, sakatlıksız bir gün geçirmeleirni temenni ederim.
Sevgili katılımcılar!
Bu güzel kültürümüzü ve bunu organize eden Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Sn. Necmettin Kâhya ve tüm Yönetim Kurulu’na teşekkür ederim. Aynı şekilde Kozlukebir Belediye Başkanımız Sn. Erdem Hüseyin’e, Mehrikoz bölgesi sorumlusu Sn. Osman Osman Hoca’ya ve tüm beleidye ekibine teşekkür ederim, başarılar dilerim. Burada emeği geçen her kim varsa herkesten Allah razı olsun. Kalın sağlıcakla.
Erdem Hüseyin – Kozlukebir – Arriana Belediye Başkanı:
Bizleri biz yapan din ve dil bütünlüğümüzün yanısıra, bu tür kültürel değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimizdir.
Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Sn.Aykut Ünal, Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Sn.Mustafa Trampa, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü Sn.İbrahim Şerif, Rodop Milletvekili Sn.Özgür Ferhat, değerli protokol üyeleri, kıymetli misafirler bölgemizin en güzide, en büyük
etkinliklerinden olan ve atalarımız Osmanlı'dan bizlere miras kalan, yüzyıllardan bu yana bölge halkının büyük bir gayret ve özveriyle düzenlediği Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel etkinliklerine hepiniz hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz.
Batı Trakya'da yaşayan Müslüman Türklerini ayakta tutan din, dil ve geleneklerdir. Bunlardan biri yıkıldı mı, artık o millet diğer milletlerin içinde
erimeye mahkumdur. O yüzden bu tür manevi ve kültürel değerlerimize her zaman sahip çıkıp yaşatmalıyız. Bizleri biz yapan din ve dil bütünlüğümüzün yanısıra, bu tür kültürel değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimizdir.
Bu etkinlikler Ahmet Yesevi'den, Hacı Bektaş-ı Veli’den, Horasan erenlerinden gelen ve manevi bir boyutu da olan kültürel etkinlikler bugün de olduğu gibi birlik ve beraberliğimiz adına her şeyin önünde gelir.
Bizler aynı kıbleye yönelen insanlar olarak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da beraberliğimizden asla ödün vermeyeceğiz. Dolayısıyla 7 asırdır günümüze kadar süre gelen böyle bir kültürel değerin, böyle bir kültürel zenginliğin yaşatılması adına elimizden gelen gayreti göstereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın, ayrıca ben bölgenin belediye başkanı olarak her zaman sizlerin yanında yer almaya devam edeceğim.
Bizler var oluşumuzdan bugüne kadar inandığımız değerler bütününden hiç bir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermemiz asla söz konusu olmaz. Böyle bir durumu medet uman kimseler her zaman hüsrana uğramaya
mahkumdurlar.
Son olarak Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinliklerine katılan güreşçilerimize başarılar dilerken, aylar önce bu etkinliğin gerçekleşmesi için yoğun çaba sarfeden Seçek Derneği Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerine, Seçek ağamıza, bölge halkına ve Kozlukebir belediye yönetimi ve
çalışanlarına teşekkür ediyor, etkinliğe katılan tüm misafirlere teşekkür ediyorum.
Allah'a emanet olun.
Hasan Küçük - Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği G. Başkanı:
"Hayır sayın yetkili, Bektaşilik bir din değildir! Bektaşilik, İslmiyetle vardır ve İslamiyetin özünden doğmuştur."
Değerli protokol üyeleri, saygıdeğer misafirler, Kıymetli soydaşlarım!
Hepinizi şahsım ve kurumum adına sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Bugün burada, kadim Seçek Yaylası’nın bereketli topraklarında, ortak geçmişimizin ve kültürümüzün sembolü haline gelmiş bu anlamlı buluşmada sizlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Seçek, sadece bir yayla değildir. Seçek; tarihtir, hatıradır, kültürdür, kimliktir.
Evet bu öyle güçlü bir kimliktir ki yaklaşık yedi asırdır Batı Trakya Türk Azınlığının birikteliğini, kardeşiğini ve özelikle de Alevi-Bektaşi
kardeşlerimizin en saf duygularla yaşattığı, Hz. Ali'den bu yana süregelen temiz Müslümanlık anlayışının taşıyıcısı olmuştur Seçek.
Bu yönüyle Seçak, sadece geçmişimizi değil, bu günümüzü ve yarınımızı da anlamlandıran bir değerdir.
Seçak dediğimiz gibi bir kültürdür, bir mirastir, bir hazinedir. Ve, hepsinden önemlisi; İslamiyeti, tarihi ve bu toprakların ruhunu bilmeyenlerin yüzüne inen bir tokattır.
İki gün önce Ruşarlar’da, bir yetkilinin yaptığı talihsiz konuşmayı büyük bir üzüntüyle dinledik. Dedi ki: “Bugün Bertaşlik, din olarak tanınmanın mutluluğunu yaşıyor.”
Hayır sayın yetkili, Bektaşilik bir din değildir! Bektaşilik, İslmiyetle vardır ve İslamiyetin özünden doğmuştur.
Asırlardır bu topraklarda, Rodop Dağları’nda, Seyyid Ali Sultan Ocağında en temiz, en sahih haliyle yaşatılmaktadır. Ne sizin söylemlerinizle başlar, ne de sizin onayınıza ihtiyaç duyar.
Bektaşilik, sizin ve birkaç marjinalin hevesiyle sonradan icat edilmiş bir akım değil; bu milletin, bu coğrafyanın imanla yoğrulmuş gerçeğidir. Yüzlerce yıllık köklü bir inancın, sahici bir yaşam biçiminin adıdır.
Siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın; bu topraklarda yüzyıllardır yeşeren birlik, beraberlik ve inanç ruhu, bugün de bizlere güç veriyor. Ve bilin ki, bu ruh siz istemeseniz de, çarpıtmaya çalışsanız da, gelecek nesillere en terniz ve sahih şekliyle aktarılmaya devam edecektir
Batı Trakya Türk Azınlığı olarak bizler; dilimizi, dinimizi, geleneklerimizi yaşatırken, en çok da birlik ve beraberliğimize sahip çıkarak varlığımızı sürdürüyoruz.
Çünkü biliyoruz ki, birliğimiz gücümüzdür. Dirliğimiz, geleceğimizdir.
Bu dayanışma ruhunu Seçek'te görmek, yaşatmak ve genç nesillere aktarmak hepimizin ortak görevidir. Farklı düşüncelerimiz olabilir. Ama söz konusu Batı Trakya Türkünün haklı davası olduğunda tek yürek olmayı başaran bir toplumuz biz.
Bugün burada atalarımızdan devraldığımız bu kıymetli mirasa sahip çıkmak, yarınlara daha güçlü bir şekilde taşımak için bir aradayız. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin.
Bu vesileyle, Seçek etkinliğinin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor; hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun, var olun.
Mustafa Trampa – Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü:
"Hacı Bektaş-ı Veli İslâm demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Türklük demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Batı Trakya Türkü demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Balkalar demek, Avrupa demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Mütevazilik demek, adalet demek."
Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosumuz Saygıdeğer Aykut Ünal beyefendi ve saygıdeğer hanımafendi. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulunun kıymetli üyeleri, değerli protokol üyeleri, Seçek Ağamız, uzaktan yakından bugün bu güzel etkinliğe teşrif eden siz kıymetli misafirler, hepinizi, sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Konuşmacılarımız dile getirdi; kadim bir kültür, kadim bir geleneği takriben 7 asırdır devam eden bu güçlü Seçek Yaylası Şenliklerinin bir yenisini de bu yıl bereketli ve çok yoğun bir katılımla Cuma gününden beri devam ettirmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Rabbim bereketinizi, bereketi her daima üzerimize daim ve kaim eylesin.
Seyyid Ali Sultan ve Kırk Erenler deyince, bunun geriye gittiğimiz zaman Orta Asaya’dan Ahmöet Yesevi Hazretlerinin atmış olduğu o ruhla Anadolu’ya göç etmiş Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri, Yunus Emreler, Taptuk Emreler, Konya’da Konevi Hazretleri, Kayseri’de yine aynı şekilde Kayseri Hazretleri ve Anadolu’nun değişik coğrafyasından Davut En Kayseri Hazretleri, Molla Güraniler attıkları o Anadolu’daki ruhla , daha sonraları buralara geçip, buralara kadar gelen, bu ruhu taşıyarak ve bu güne kadar Seyyid Ali Sultan ve erenlerin ve devamında siz değerli kardeşlerimizin bu Hacı Bektaş-ı Veli’nin ruhunu yaşatmak, yaşayarak, hem teoride, hem pratikte bunu göstererek, gerek Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu içinde çok önemli bir örnek teşkil etmeniz, gerekse Batı Trakya’dan bütün Balkalar’a ve Avrupa’ya yayılan, çok güzel, temiz bir tasavvufi irfan geleneğini bize burada bunu yaşattığınız ve gösterdiğiniz için hepinize müteşşekiriz. Buna vesile olan başta Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği ve bu bölgede bunun manevi anlamında gönül huzuruyla yerine getiren dedelerimize de ayrıca teşekürü bir borç biliriz.
Sevgili dostlar, kıymetli canlar!
Hacı Bekatş-ı Veli malumunuz 13. Yüzyıl’da yaşamış, 1270’te vefat etmiş, hayatında 8 önemli eser bırakmış çok önemli bir insan, çok önemli bir geleneği temsil eden büyük bir zat. En önemli eseri Makalat. Bunu bilirsiniz. Makalat’ta dört kapıdan ve kırk makamdan bahseder. Dördüncü kapı, hakikat kapısıdır, der. Her kapının on tane makamı vardır. Hakikat kapısında şunu söyler: İnsan birinci makam. İnsan toprak gibi olmalı, diyor.Yani insan mütevazi olmalı, Kimseyi hor görmemeli. Yine orada aynı şekilde 72 millete iyilik nazarıyla yaklaşmak, kimseyi ayırmadan, kimseye farklı gözle bakmadan, aynı şekilde insanlara muamelede bulunmak diyor.
Yine orada 8. Makamda diyor ki: Öyle bir varlık olmalısın ki, karşındaki bütün varlıkların senin elinden ve dilinden güvende ve salim olma yolunda yaklaşmalısın. Yani Peygamber efendimizin hadisini de zikrediyor orada. Mümin diyor, senin elinden ve dilinden kendisinin güvenilir olduğu kimse olmalısın, diyor. Ve son noktada diyor ki, kırk makamı saydıktan sonra: Bu kırk makamdan bir makam ihlal edildiği zaman kişinin hakikate ermesi mümkün değil, diyor.
Şimdi bütün bunları niye anlattım. Şundan dolayı anlatıyorum: Hacı Bektaş-ı Veli, 13. Yüzyıl Anadolu irfanının ruhunu yaşayan, Anadolu’da yaşatan ve Balkalar’a geçiren en önemli temsilcilerinden bir tanesidir.
Hacı Bektaş-ı Veli İslâm demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Türklük demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Batı Trakya Türkü demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Balkalar demek, Avrupa demek;
Hacı Bektaş-ı Veli Mütevazilik demek, adalet demek.
Burada bu ruhu bugüne kadar yaşatan bu sevgili kardeşlerimiz, hepimiz Hacı Bektaş-ı Veli’yiz. Hepimiz bu mayayla Anadolu’da yoğrulmuş, hatta Orta Asya’dan bugüne kadar gelip, bu mayayla yoğrulmuş İslâm’ın ferdiyiz, Peygamber efendimizin temsilcisiyiz, Hz. Ali’nin temsilcileriyiz ve bu güne kadar Anadolu’da bize yol gösteren Sadrettin-i Koneviler, İbn-i Arabiler, Mevlânalar, Hacı Bektaş-ı Veliler ve bugün burada Seyyid Ali Sultanlar ve onların canları ve erleri, burada yaşattıkları bu felsefeyle bize burada çok ciddi, bu toplumumuza, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumuna çok ciddi anlamda örnek olmuşlardır.
Ben, son olarak şuna bir iki kelam etme istiyorum. Cuma günü yapılan basın açıklamasında ki bence çok tarihiydi, metni okumayan arkadaşlar varsa, her cümlesini, her satırını çok dikkatlice okusunlar.
Orada iki şey söylüyor. Diyor ki: Bektaşilik bizim tasavvufi irfan geleneğinin gönül bağıyla bağlandığımız bir ekoldür, bir felsefedir. Siz böyle bir geleneği çıkaracağınız yasalarla, onu siyasileştirerek, ona maddi kılıf giydirerek, insanları nazari anlamda, yasalarla bölmeye kalksanız bile, o insanların içindeki 7,8 asırdır, 10 asırdır gelen o gönül bağı, o gönül felsefesini tasavvufi irfan geleneğini, siz bunu söküp atamazsınız. Onun için bu hataya düşmüş kardeşlerimiz olabilir. Onlara bir an önce bu hatalarından dönmelerini ve azınlığı çoğunlu neredeyse orada yer almalarını ve onlarla birlikte hareket etmelerini ben burada çağrı yapıyorum, tavsiyede bulunuyorum.
İkinci bir dikkatimi çekti. Baba Mondi’nin kim olduğuna dair son dönemdeki fotoğraflarına bakın, diyor açıklamada. Baktım, siz de bakın. Googole girin, yazın.
Arkadaşlar!
Bu gelenek, Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Bektaşiliğin yoğrulduğu topraklar Anadolu toprakları. Merkez orası. İşin manevi yönü, işin metafiziksel yönü, biraz önce saydığım bu insanlar işin metafiziki boyutuyla ilgileniyorlardı. Zaten bunlar gönülden gönüle sirayet etmesinin de sebebi bu. Onun için her ne kadar birileri Tiran’da, ora burda kuracakları yapay yapılarla; siz sabah kalktınız, biz bunu böyle yapmak istiyoruz, demekle; burada 10 asırdır devam eden, hatta Hz. Ali’den devam eden böyle bir irfani geleneği siz insanların gönlünden bunu söküp atamazsınız. İnşallah bu hatadan da dönülecektir. Ama bu hatada ısrar edenleri hiç bir zaman azınlık kabul etmeyecek, hiç bir zaman Batı Trakya Müslüman Türk toplumu Meriç’ten Karasu’ya kadar kimse bunları tasvip etmeyecek ve bunların yanında yer almayacak.
Bu duygu ve düşüncelerle, özellikel Perşembe günü Yunan Meclisinde bu yasaya karşı fikir beyan eden iki milletvekilimize; Rodop milletvekilimiz Özgür Ferhat’a ve İskeçe milletvekilimiz Hüseyin Zeybek’e de buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Rabbim bütün kardeşlerimizi her daima birlik ve beraberlik içerisinde ve burada yapılan her bir hizmetin, yaşatılan her bir geleneğin nesilden nesile aktarılmasında çok önemli bir vesile olduğunuzu da unutmayalım. Hep beraber, gönül birliğiyle bütün hepimizin bir araya gelmek suretiyle; yarın öbürgün neler yapılması gerekiyorsa, bu toplumun bereketi için, bu toplumun huzuru için, her daima hep birlikte hareket edeceğimizi burada ben batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı olarak ifade ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygı, hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun var olnun.
Özgür Ferhat – Rodop milletvekili:
Biz azınlık olarak hür ifadelerle; dinimizi, dilimizi, Türklüğümüzü ve ırkımızı beyan edebilmeyi istiyoruz. Eğer bunu kabul etmeyen bir demokrasi varsa, daha çok çalışıp bu demokrasiyi daha da iyileştirmemiz gerekir.
Çok değerli başkanım, Seçek Derneği değerli yöneticileri, çok değerli Gümülcine Başkonsolosu ve çok değerli eşleri, saygıdeğer Danışma Kurulu Başkanımız ve çok değerli müftülerimiz, değerli belediye başkanı, Azınlığımızın köklü ve güzide kurum ve kuruluş başkanları, diğer protokol üyeleri ve tüm misafirler, Seçek Yaylası’nın güzel insanları, tarihimize can katan canlar, siz değerli halkımız ve değerli soydaşlarımız!
Bugün burada bu güzel etkinlikte bizi 1300’lü yıllara geri götüren bu etkinlikte, szilern arasında bulunmaktan gurur, şeref ve mutluluk duyuyorum. Bu etkiliklein bizleri yıllarca, yüzyıllarca geriye götürdüğünü, geleceğimize bir köprü oluşturduğunu unutmamamız gerekiyor. Burada yapılan bu çaba, bu topluluk, bu birlik ve beraberlik herkese bir mesajdır. Azınlık tektir, iridir, diridir ve kimsenin onu bölmeye gücü yetmeyecektir. Bizimle Alicengiz oyunu oynamaya çalışanlar, siyasi ve toplumsal cevapları alacaktır.
Bu neticede, yandından mal kaşırırcasına, azınlıkla diyaloğa girmeden, szilerle görüşmeden, konuşmadan, sizin icazetini almadan, Meclisin kapatmasıan son gün beş saat kala, maddelerle azınlığı bölmeye, parçalamaya çalışan bir yasa tasarısında söz aldık. Azınlığın korumak, azınlığı kollamak yürek ister. Azınlığı kollamak için, burada bulunan hepiniz gibi, bir aslanın yüreğine vakıf olmak gerekir.
Neticede söyleyeceğimiz tek bir şey var:
Biz azınlık olarak diyalog istiyoruz.
Biz azınlık olarak 50 yıldan bu yana kronikleşmiş kurumsal sorunlarımıza çözüm istiyoruz.
Biz azınlık olarak hür ifadelerle; dinimizi, dilimizi, Türklüğümüzü ve ırkımızı beyan edebilmeyi istiyoruz. Eğer bunu kabul etmeyen bir demokrasi varsa, daha çok çalışıp bu demokrasiyi daha da iyileştirmemiz gerekir.
Ben bugün sizlere yürekten dile, dilden gönüllere giden bir konuşma yapmak istedim. Gerçekten başarılı olur mu olmaz mı bilmiyorum. Fakat toplumsal olarak Meriç’ten İskeçe’ye ve Trakya’nın kalbi Rodop ilinde düşünmemiz gereken tek bir şey var; Birliğimizi, beraberliğimizi hiç bir neden için bozmamamız gerekiyor. Ve, bunu sağlayabilmemiz için, içimizde veya etrafımızda dolanan, bizleri köreltmeye, bizim önümüze taş koymaya çalışanlara, azınlık, birlik ve beraberlik içinde dur diyecektir. Ve, dur dediğinden itibaren onlar da kendi köşelerine çekilmek zorunda kalacaklardır. Siyasi temsiliyet açısından bizler tüm azınlığımızın ve tüm bölge halkının burada en iyi temsiliyetini korumaya çalışıyoruz. Ve, netice de verdiğimiz sözlerde devam edilip en iyi şekilde burasını, Rodop ilini, Meriç’i , İskeçe’yi Atina’da Mecliste savunmaya devam edeceğiz. Ve, siyasi dengeler değiştiğinde, bir sonraki hükümet geldiğinde, inanın ki diyalog da açık olacak, azınlık insanı da daha hür günlere yol alacaktır. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu güzel etkinlikte buluştuğumuz için sizlere teşekkür ediyorum.
Aykut Ünal – Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu:
Bizi biz yapan manevi damardır. Bu damarı koruduğumuzda yarınlarımız da köklü ve güçlü olur.
Sizlere anavatandan büyüklerimizin selamını getirdim. Asırlardır devam eden ve mirasımızın eşsiz bir parçası olan bu geleneksel etkinlikte sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.
Gelenek yalnızca geçmişten bize kalan bir hatıra değildir. Gelenek, geçmişle bugün arasında kurduğumuz bir köprüdür. Bizi biz yapan manevi damardır. Bu damarı koruduğumuzda yarınlarımız da köklü ve güçlü olur.
“Geçmişini bilmeyen, geleceğini kuramaz” sözü işte tam da burada anlamını buluyor. Siz de geçmişinizi, kökünüzü unutmuyor, atalarımızın bıraktığı bu kültürü yaşatıyor, onu gelecek nesillere bir emanet olarak taşıyorsunuz.
Bugün izleyeceğimiz yağlı güreşler sadece spor müsabakası değildir. Yiğitliğin, efendiliğin, centilmenliğin vücut bulduğu; bileğin hakkıyla, alın teriyle kazanılan bir er meydanıdır. Burada rekabet vardır ama kin yoktur; mücadele vardır ama düşmanlık yoktur.
Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinliklerine evsahipliği yapan bu meydan, “eline, beline, diline sahip ol” öğüdünün yaşandığı yerdir. El mertçe uzatılır, bel doğrulukla durur, dil ise sadece güzel söz söyler. Çünkü bu er meydanında kazanan da kaybeden de kardeştir.
Bu öğüt, Anadolu'nun ve Balkanlar'da toplulukların benimsediği değerler bütünüdür.
Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen derneğimizi, katılımla sahip çıkan tüm soydaşlarımızı muhabbetle selamlıyorum. Sizin siz olmanız için, birlik ve beraberliğinizin daim olması için her zaman ve her koşulda yanınızda ve aranızda olduğumuzu bu vesileyle vurguluyorum.
Konuşmalardan sonra protokol üyelerine plaket takdim edildi. Program halk dansları topluluklarının gösterileri ve yağlı güreşlerle sona erdi.
